Uzayda Neden Yerçekimi Yok ? (merak giderici soru )
Herkesin çok iyi bildiği gibi uzay gemileri içinde cisimlerin ağırlıkları yoktur. Çünkü uzay gemisi Dünya yörüngesine girince sürekli serbest düşüş durumunda bir asansör gibi hareket eder. Bir tüy ve bir demir bilye bırakıldıklarında yere aynı anda düşer. Bilye daha çabuk düşmez. Bu deneyi de ünlü Piza kulesinde yapan inanmayacaksınız Galile’dir. Arada düşmede oluşan küçük fark havanın sürtünme özelliğinden ileri gelir. Bu deney insanlar Ay’a gittiklerinde orada havasız ortamda yeniden denendi ve Galile’nin ve Einstein’ın haklı oldukları görüldü.
Bunun gibi merkezkaç kuvvet diye bir kuvvet de yoktur. Bir yöne doğru ivmelenmiş olan cismin yönü değiştirildiği zaman ivmesi nedeniyle yine oraya doğru gitmek ister. Bu da merkezkaç kuvvet olarak algılanır. Örnek olarak viraja giren bir arabanın yönü değişince ileri doğru ivmelenmiş olduğu için oraya gitmek isteyecek, araba ve içindekiler savrulacaktır.
Uzayın kütleler yüzünden büküldüğü Güneş’in arkasında bulunan yıldızların görünememesi gerekirken Güneş’in kenarından görülebilmesiyle kanıtlanmıştır. Tabi bu olay görünmeden önce durumun formüllerle kanıtlandığını da söylemek gerekir.
Bundan şu sonuç çıkıyor. Newton’un bulduğu Yerçekimi kanunu hikayedir. O yüzden de Newton’un yazdığı formüller (F = m x a) doğru değildir. Ancak küçük güçlerin sınırlı yerlerde kullanımında doğu sonuçlar verir. Bu formüllerin yerini Einstein’ın formüllerinin (E = m x c2) aldığını biliyordum ama ancak şimdi neden olduğunu anladım. Ben hep kütlenin çekimi yüzünden uzay bükülüyor diyordum.
Buradan çıkaracağımız ders; Gerçek olarak insanın Dünya’ya yapışması iki şekilde açıklanabilirdi. Biri Dünya’nın çekim gücü, öteki uzay büküldüğü için Dünya’ya itilmek. Görüntüde birincisi doğruydu ve yüzyıllar boyunca onun doğru olduğu herkes tarafından kabul edilmişti. Ama günün birinde biri çıkıp (Albert Einstein) diğerinin doğru olduğunu kanıtlarıyla gösterdi. Bu bizim, Dünya mı insana uydu, yoksa insan mı Dünya’ya uydu konusuna benziyor. Bana göre ikincisidir. Tabi ki bu binlerce yıldır gelen öğretileri ters yüz ediyor. Ama isteyen hala birincisinin doğru olduğunu iddia edebilir ve eden çıkacaktır, sonuçlarına katlanmak şartıyla. Bazı bilim adamları Newton’un formüllerini din gibi algılayıp ‘biz bundan vazgeçmeyiz’ deselerdi benzerlik biraz daha artardı.
Category:
0 yorum:
Post a Comment